Toplumun itimadını ve verimliliğini bozan sessiz tehdit: Mobbing!
Mobbing en fazla sıhhat dalında gözlemleniyor!
Mobbingin, duygusal taciz, bezdiri ya da yıldırma manasına gelen ve toplumda bilhassa iş ortamında sıklıkla karşılaşılan bir olgu olduğunu lisana getiren uzmanlar, çalışma hayatının her alanında mobbing olgusunun kendini gösterdiğini söylüyor.
Mobbingin en fazla sıhhat kesiminde gözlemlendiğini tabir eden İnsan Kaynakları İdaresi uzmanı Doç. Dr. Serkan Yılmaz, “Bunun nedenleri ortasında, sıhhat çalışanlarının, bir taraftan uygun yönetilemeyen bir sıhhat sisteminin sonucu olarak, giderek ağırlaşan şartlarda sıhhat hizmeti sunmaya zorlanması, öteki taraftan birebir sistemin mağduru olan hasta yakınları tarafından mobbingin de ötesine geçen şiddete uğraması olarak gösterilebilir.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sıhhat Yönetimi Bölümü’nden Doç. Dr. Serkan Yılmaz, mobbing olgusunun iş ortamlarından başlayarak toplumun geniş dinamiklerine kadar nasıl yayıldığını ve olumsuz tesirlerini kıymetlendirdi.
Mobbing, bilhassa iş ortamında sıklıkla karşılaşılan bir olgu haline geldi
Mobbingin, duygusal taciz, bezdiri ya da yıldırma manasına gelen ve toplumda bilhassa iş ortamında sıklıkla karşılaşılan bir olgu olduğunu kaydeden İnsan Kaynakları İdaresi uzmanı Doç. Dr. Serkan Yılmaz, “Mobbing uygulamaya yatkın bir kişiliği aile içinden başlayarak, yaşadığı mahalle, eğitim gördüğü kurumlar, toplumsal alakalar ile toplumun ve örgütlerin idare biçimine kadar uzanan dinamikler besler. Baskıcı bir aile ortamında yetişen bireyler, olumsuz hislerini öteki aile bireyleri ile mahalle ve okul ortamlarında alaka kurdukları başka bireylere yansıtmaktadırlar.” dedi.
Sağlık çalışanları hem mobbinge hem şiddete uğruyor
Çalışma hayatında mobbingin en yaygın görüldüğü kesimler yahut meslek kümeleri olup olmadığına ait kıymetlendirme yapan Doç. Dr. Serkan Yılmaz, “Esasında çalışma hayatının her alanında mobbing olgusu kendini gösterir. Bununla birlikte mobbingi en fazla sıhhat dalında gözlemlemekteyiz. Bunun nedenleri ortasında, sıhhat çalışanlarının, bir taraftan güzel yönetilemeyen bir sıhhat sisteminin sonucu olarak, giderek ağırlaşan şartlarda sıhhat hizmeti sunmaya zorlanması, başka taraftan birebir sistemin mağduru olan hasta yakınları tarafından mobbingin de ötesine geçen şiddete uğraması olarak gösterilebilir.” diye konuştu.
Kadın erkeğe nazaran mobbinge karşı daha savunmasız
Toplumumuzda genel olarak bayanlar aleyhine var olan cinsiyet eşitsizliğinin açık bir gerçek olduğunu da söyleyen Doç. Dr. Serkan Yılmaz, “Ataerkil ya da erkek hâkim bir kültürle beslenen yetiştirme stili ileriki ömürde bayanın erkeğe nazaran mobbinge karşı daha savunmasız bırakmaktadır. Bununla birlikte mobbinge maruz kalan bireylerin ziyan görme oranı, cinsiyetten bağımsız olarak, kişilik özelliklerine nazaran de farklılık gösterebilir. Örneğin, bütün olumsuz toplumsal şartlara karşın, güçlü bir kişilik ve sağlam duygusal dayanıklığa sahip bir bayanın bu manada daha zayıf olan bir erkeğe nazaran mobbingden daha az etkileneceği beklenebilir.” sözünde bulundu.
Mobbingin yaygın olduğu toplumlar bireylerin ruh sıhhatini bozuyor
Mobbingin yaygın olduğu toplumlarda bireylerin daima huzursuz bir ruh haliyle hayatlarını sürdürdüklerini de anlatan Doç. Dr. Serkan Yılmaz, şöyle devam etti:
“Bu olumsuz ruh hali, bireylerin kimi vakit şiddetli, genelde yaygın olarak kronik yani düşük seviyede lakin daima gerilim yaşamalarına neden olur. Bilhassa kronik gerilim kişinin öbür toplum bireyleriyle besleyici bağlantılar kurmasının önünde mani oluşturur. Kişinin olumsuz ruh hali bağlantı içinde olduğu başka bireylere bulaşır, böylece hem özel hem de iş yaşantısına kaçınılmaz olarak yansır. Şahsî ve toplumsal bağlantılarında mobbinge maruz kalan bir bireyin çalışma hayatında yüksek verimlilik göstermesi beklenemez. Zira olumsuz ruh hali kişiyi hem fizikî hem de bilişsel olarak felce uğratır; kişi ne düzgün davranabilir ne de düzgün düşünebilir. Beynimizin yapısı gereği his, niyet ve davranışlarımız bir bütün olarak çalışır ve birbirlerini güçlü biçimde tesirler. Huzursuz toplum bireyleri huzursuz örgütlerin de bir kesimi olurlar. Kimden nasıl bir duygusal taciz geleceğini öngöremeyen bireylerin birbirlerine inanç duymaları beklenemez.”
Uzaktan çalışma modelleri çalışan üzerinde duygusal baskı oluşturuyor!
Birçok olumlu istikameti olmakla birlikte uzaktan çalışmanın, kişinin iş hayat istikrarı kurmasını zorlaştırdığını kaydeden Yılmaz, “Çalışma saatleri uzadı ve belirsizleşti. Pratik olması nedeniyle çevrimiçi yapılan toplantıların sayısı ve mühleti arttı. Birebir işyerinde çalışan bireyler ortasındaki bağlantının kalitesi düştü. Daima ulaşılabilir olmak ve meskende işe ayırılan vaktin yöneticiler tarafından daima denetlenme ihtiyacı, direkt mobbing olarak tanımlanamasa da uzaktan çalışan örgüt bireyleri üzerinde duygusal bir baskı oluşturduğu açıktır.” formunda konuştu.
Mobbing bireyde kronik gerilime neden olabiliyor
Çalışan bireylerin hayatlarının değerli bir kısmını iş yerinde geçirdiklerini ve iş yerlerinin kişinin yalnızca geçimini sağlamak için fiyat karşılığı çalıştığı bir yerin ötesinde manası olan yapılar olduğunu lisana getiren Doç. Dr. Serkan Yılmaz, “Kişi, günün en verimli saatlerini geçirdiği kurumun duygusal ve toplumsal ihtiyaçlarını karşılayacağı bir ortam olmasını da bekler. Bu doğal insani ihtiyaçlarını karşılamak bir yana, üstüne bir de mobbinge maruz kalıyorsa, bu kişinin olumsuz ruh halini toplumsal münasebetlerine ve aile yaşantısına yansıtmamakta çok zorlanır. Zira hisler bulaşıcıdır. Daima maruz kaldığı mobbing bireyde kronik gerilime neden olabilir. Bu durum, kişinin ruh halini bozduğu üzere fizikî sıhhatini da bozabilir. Günümüzde kronik gerilim birçok hastalığın nedenleri ortasında sayılmaktadır.” biçiminde kelamlarını tamamladı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı