‘Değişimin Eşiğindeki Kadınlar için Cesaret ve Yeniden Başlama’

ICF Türkiye “Yanınızdayız Atölyeleri” 8 Mart Bayanlar Günü Özel Programı gerçekleştirildi!

Kadınlar, hayatın her alanında var olan ve dönüşen bireylerdir. Akredite Master Koç (MCC) unvanlı Profesyonel Koç Burcu Çakın, ICF (Uluslararası Koçluk Federasyonu) Türkiye’nin Bayanlar Günü webinarında, bayanların iş ve özel hayatlarında karşılaştıkları zorluklara dikkat çekti. Hislerin bir zayıflık değil, güç kaynağı olduğunu vurgulayan Çakın, bayanların kendilerini baltalayan kalıplarla nasıl yüzleşebileceğini anlattı. İş hayatında bayanların bahadır isteklerde bulunmaktan kaçınmaları, görünür olmaktan çekinmeleri ve çatışmadan uzak durmak istemeleri üzere tuzaklara dikkat çeken Çakın, bayanların kendi potansiyellerini tam manasıyla gerçekleştirebilmeleri için evvel kendilerini tanımaları ve içsel dönüşümlerini sağlamaları gerektiğinin altını çizdi.

Kadın, hayatımızın her alanında var olan ve kesinlikle bağlantıda bulunduğumuz bir varlık. Koçlar, bayanların ömür seyahatindeki değişim ve dönüşüm alanlarında onlara rehberlik ederler. Bu bağlamda, bayan çemberleri oluşturarak bayanlara takviye veren ve ICF’in Bayanlar Günü webinarında konuşma yapan MCC ünvanlı CoachZone Kurucusu ve Profesyonel Koç Burcu Çakın, bayanlarla çalışan koçlar için yeni bir bakış açısı sundu. Çakın, katılımcıların hem bayanın dönüşümü üzerine düşünmeleri hem de kendi içsel keşif seyahatlerinde derinleşmelerini sağlayacak bir tecrübe yaşattı.

“Duygular zayıflık değil güçtür”

5 Mart 2025 Çarşamba günü gerçekleşen webinarda Burcu Çakın, hislerin şahsa hakim olmasının bir zayıflık, lakin kişinin hislerine hakim olmasının bir güç olduğunu vurguladı. 

“Koçlar olarak istikrara gelebilmek için evvel kendimizi sarsıyoruz.” diyen Çakın, ‘güçlü kadın’ tabirinin bir lütuf mu, yoksa bir lanet mi olduğunun anlaşılması gerektiğini söyledi.

Yapay zekaya nazaran ‘güçlü kadın’ imajının tayyörlü, topuz yapmış bayanlar olduğuna değinen Çakın, “Kadının başına sıfat olarak ‘güçlü’ koyuyoruz lakin erkek dediğimizde ‘güçlü’ tabiri pakette geliyor. Koçluk bir nevi danışana koza olmak demek. Danışanı her şeyiyle yargılamadan kabul edebilmek değerli bir nokta.” açıklamasını yaptı.

“Kadınlar kendilerini baltalıyor”

Çalışan bayanların işyerinde karşılaştıkları zorluklara dikkat çeken Çakın, “İçimizdeki kalıplar bizi müsaade verilen hislere yöneltiyor. Aslında öfkeleniyoruz ancak bize müsaade verilen his ıstırap olduğu için bu öfkenin dışavurumu da hüzün oluyor.” dedi.

“Kadınlar olarak kendimizi baltalıyoruz.” diyen Çakın, bayanların bazen muvaffakiyetlerini talihe yahut dış etkenlere bağlayarak kendi yetkinliklerini sorgulayabildiğini söyledi.

Imposter sendromunun (entelektüel yahut mesleksel sahtekarlık hissi) bayanları ‘yeterince âlâ değilim’ diye kendilerini sorgulamaya ittiğine vurgu yapan Çakın şunları söyledi:

“Başarılarımızın yüzde 80’ini dış faktörlere bağlıyor lakin başarısızlıklarımızın yüzde 80’ini üstleniyoruz. Bu da özgüvenimizi olumsuz etkileyebiliyor. Geri bildirim verirken sert olur diye net olmaktan kaçınıyoruz. ‘İstiyorum’ yerine ‘gerek’ ve ‘lazım’ diye konuşuyoruz ve bu ‘istiyorum’ demekle birebir etkiyi yaratmıyor. ‘İstiyorum’ dediğimizde ‘ben duruma hakimim’ demiş oluyoruz. 

Kadınlar iş hayatındaki potansiyellerini tam manasıyla gerçekleştirmelerini engelleyen birtakım tuzaklara da düşebiliyor. Bu tuzaklara ait farkındalığın kazanılması bayanların mesleklerinde daha başarılı olmalarına yardımcı olur. Barbara Annis’in ‘Gender Intelligence Group’ isimli kitabında da bahsettiği bu tuzaklar, bayanların mesleklerinde ilerlemesini zorlaştırabilen niyet kalıpları ve davranış biçimleriyle ilgili.” 

Kadın yöneticiler olarak düştüğümüz tuzaklar…

Pek çok bayanın hudut çizememenin verdiği yorgunlukla uğraş ettiğini kaydeden Çakın, “Arada kendimize de ‘Şu anda benim neye gereksinimim var?’ diye sormalıyız. Bunu bencillik olarak görüyoruz. Halbuki kendini kollamak, kendi özel alanını yaratmak kıymetli.” dedi.

Çakın, Bayanların iş hayatında düştükleri tuzakları da şöyle sıraladı:

“Cesur isteklerde bulunmak: Bayan erkek ortasındaki fiyat eşitsizliğinin sebeplerini tartışırken konuşulan bir mevzu da şu; bayan hakkını isteyemediği için mi erkeklerden daha düşük fiyatla çalışıyor? Bayanlar, maaş artışı yahut terfi üzere hususlarda direkt talepte bulunmaktan kaçınabilirler. Bunun yerine, takdir edilip ödüllendirilmeyi bekleyebilirler.

Kendimize sert davranıyoruz: Bayanlar ekseriyetle her şeyi kusursuz yapmaya çalışırken risk almaktan kaçınabilirler. Bu da fırsatları değerlendirmelerini engelleyebilir.

Sadakat: ‘Yıllardır bu kurumdayım’ diyerek çalıştığımız kuruma sadık kalıyoruz. Meğer şartlarımızı belirlerken gelecekte nerede olmak istiyoruz? Buna bakarak karar vermemiz lazım.

Bağ kuruyoruz lakin ağ kurmuyoruz: Bizleri sınırlayan inançlarımız var. Ağ kurmaktan ve görünür olmaktan kaçınıyoruz. İş dünyasında stratejik bağlar geliştirme konusunda erkeklere nazaran daha utangaç olabiliyoruz. Halbuki profesyonel ağlar, meslek ilerlemesi için kritik kıymete sahiptir.

Çatışmadan kaçıyoruz: çatışmaya girmeden diyaloğa dönüştürmeyi öğrenmemiz gerekiyor. Kadınlar bazen kümeye ahenk sağlamak ismine kendi fikirlerini tabir etmekten kaçınabilirler. Bu da liderlik konumlarında tesirli olmalarını zorlaştırabilir.”